Lise deki Edebiyat meraklısı daha doğrusu Edebiyat hayranı
daha doğrusu Edebiyat delisi daha doğrusu Edebiyat canavarı
edebiyat hocam neredeyse sınıfımızın tamamını edebiyatcı yapmıştır..
Okudugu şiirler yaptığı açıklamalar, bitmek tukenmek bilmeyen edebiyat kokan uzun cumleleri bize bir kenarından edebiyatı tutturmayı başardı..
Onun derslerinin vazgeçilmezi olan şu şiiri sizlere sunuyorum..
Şiirin şairi ne zaman doğdugu ve ne zaman oldugu tam olarak bilinmeyen
ve kendisi bence dogal bir afet olan Erzurumlu Emrah tır..
Sabahtan uğradım ben bir fidana
Dedim mahrur musun dedi ki yok yok
Ak elleri boğum boğum kınalı
Dedim mahrur musun dedi ki yok yok
Dedim inci nedir dedi dişimdir
Dedim kalem nedir dedi kaşımdır
Dedim on beş nedir dedi yaşımdır
Dedim daha var mı söyledi yok yok
Dedim ölüm vardır dedi aynımda
Dedim zulüm vardır dedi boynumda
Dedim Erzurum ne dedi ilimdir
Dedim gider misin dedi yolumdur
Dedim Emrah nedir dedi kulumdur
Dedim satar mısın söyledi yok yok
Tutam yâr elinden tutam
Çıkam dağlara dağlara
Olam bir yaralı bülbül
İnem bağlara bağlara
Birin bilir birin bilmez
Bu dünya kimseye kalmaz
Yâr ismini desem olmaz
Düşer dillere dillere
Emrah eder bu günümdür
Arşa çıkan tütünümdür
Yâra gidecek günümdür
Düşem yollara yollara
No comments:
Post a Comment