Yazının başlığı siyah beyaz bir duruş'tu son anda bu başlığı daha mantıklı buldum.
Futbol asla sadece futbol değildir.
İçinde ne vardır?
Haykırış vardır.
İsyan vardır.
Kıskançlık vardır.
Sevinmek vardır.
Üzülmek vardır.
Kısaca Hayatın tam anlamıyla tecellisi vardır.
Anlıyacağınız vardır oğlu vardır. :)
Ama en önemli etkenleri, onu sevimli kılan şeyi şudur.
İçinde Kazanmak vardır ve kaybetmek vardır.
Kimse kazanan takımı tutuyosun diye sana 5 kuruş vermez.
(Ananemin tabiri ile, O kadar meraklı bakıyusun da saha 5 kurus veriyular mu?)
Kimse kaybeden takımı tutuyosun diye senden 5 kuruş almaz.
Ama hayatın bir rengidir.
Bir ilgi alanıdır.
Üzüldükçe sana olgunluk katar, Sevinince etrafa sessiz çığlıklar atarsın.
Bir de sen sevinince yanında senin sevindiğin kadar üzülen başka takım taraftarı olan arkadaşın vardır
Konu aman futbola gelmesin de üzülmesin dersin.
Ama haketmez o üzülmeyi.
Çünkü futbola karşı bir duruşu vardır.
Çarşıda bulmamıştır o formayı, tam tersine o formayı yaratmak için ÇARŞI ya gitmiştir.
en zor gününde takımına destek olmuştur.
Yanlız bırakmamıştır.
Takımını kaybederken savunmuş. Korumuştur.
Kaybedince yaygara yapmadan patırtıya vermeden acısını sırtında taşımıştır.
İşte bu bir duruştur.
ve adıda
siyah beyaz bir duruştur.
ülkenin her tarafında neyi isterse istesin
sevinmeyi gerçekten hakeden insanlar var.
Ben birini tanıyorum. ;)
İçimden Seneye Beşiktaş şampiyon olsun demek geliyor ama
bunu desem bana kimse inanmaz :)
1 comment:
Gerçekten futbol sadece futbol değil. Torbanın içini keşke maneviyatla doldurup ağzını bağlayabilsek ama sadece futbol olmamasının nedeni endustriyelleşen futbolla birlikte gelen ne olursa olsun ama kazanalım güdüsü ve gözü bürüyen paralar. Yoksa futbol sadece futbol olsaydı, içinde haykırış, isyan, kıskançlık, sevinmek, üzülmek olurdu ve tribunlerde yanyana otururdu `büyük` takım taraftarları. Büyüklük saha güzelliğiyle, Dünya Kupası kaldırmış oyuncuyu Türkiyeye getirmekle, yada Avrupada tur atlamakla olmuyor benim gözümde. Patates tarlası kıvamında sahalarda kaldı büyük takımlar, büyük futbolcular, büyük başkanlar. Yoksa patates tarlası gibi sahalardan, halı gibi çime geçen yolda çimin üstünün pet şişe ve koltuk dolduğu bir büyüklüğü, kafase kapanmış maymunlara benzer haliyle tek hedeflerinin küfür etmek olan taraftarların büyüklüğü, takımını istediği kadar parasal anlamda rahatlatsın her demeci ülke taraftarlarını birbirine düşüren başkanların büyüklüğü karnımı doyurmuyor benim.
İşte siyah beyaz duruş gerekirse kazanmaya bile karşı çıkan bir duruş. İşte siyah beyaz bir duruş sevinmenin üzülmenin üstüne çıkan bir duruş. Arkadaşının tuttuğu takımın başarısını - üstelik senin zamanını, paranı hatta sağlığını hiçe sayıp takip ettiğin şeyi alt ederek - tebrik ederken mutlu olunan bir duruş.
Futbolu renklendirmek için Dünya yıldızlarına gerek yok, arkadaşının yıldızını parlat futbol fazlasıyla renkleniyor.
Post a Comment