17 March 2010

"Push Yourself" - from the film Precious

Valla en son ne zaman tokat yedin deseler baya düşünürdüm ama en etkileyenini sorsalar,ilkokula kadar giderdim..

Öğretmenimiz daha 1. sınıftayız yalan yanlış okumayı öğrenmişken, aynı hecelerden oluşan kelimeler üretin dedi, herkes başladı ma-ma,ba-ba,dede .. demeye
O sırada bende me-me yi bulmuştum,elektriği keşfetmişcesine, sürekli bağra çağra bunu söyleyip huzursuzluk yaratıyordum.

Öğretmenin eli suratımı tam kaplayacak şekilde olmak üzere tokat yedim. Uzun bir süre aklıma bir örnek gelsede söylemeye çekindin..

Bu tokatın benzerini insan kendi hayatından şikayette bulunurken daha farklısını bulunca da yiyebiliyormuş. Bu tokat bazen yaramaz bir öğrenciyi uslu bir öğrenci yaptığı kadar, akıllandırabilir en olgun insanı da..

precious bu açıdan çok çok değerli bir film.

İçerisinde Oscar Ödüllü bir kadını Gabourey Sidibe da barındırıyor.

Hayat ne kadar kötü olabilir ?
Peki daha ne kadar kötü olabilir?
Peki daha .. ?

derken cevapları suratımıza çarpıyor.

Precious yerine koyuyorsunuz kendinizi.

Oyunculuk ve yönetmen son derece iyi, Patlama sahnesi, Harika Öğretmen.(Bu arada çok güzel), Kötü Anne çok iyi oynanmış.

Tabi sürekli olarak akıllarda da bu filmin gerçek bir hikayden de alındığı var.

Filmde bir sahnede de Öğretmenin yıkık öğrenciye tavsiyesi aklımdan çıkamıyor.

"Push Yourself"

No comments: